UYGULAMADA ARABULUCULUK

13401448_10153841146387561_1570785270_n

Arabuluculuk Gönüllüleri Derneği tarafından Kemerburgaz Üniversitesi’nin katkılarıyla 04.06.2016 tarihinde düzenlenen “Uygulamada Arabuluculuk” semineri yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. İstanbul Adalet Sarayı Şehit  Mehmet Selim Kiraz Konferans Salonunda düzenlenen seminere Arabuluculuk Daire Başkanı Sayın Hakan Öztatar, hakimler, savcılar, öğretim üyeleri, bilirkişiler, avukatlar ve akademisyenlerin katılımı ve ilgisi büyük oldu.

Arabuluculuk Gönüllüleri Derneği Başkanı Arabulucu Avukat Erol Koç, açılış konuşmasının ardından Türk Hukuku’nda Özel Hukuk Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolu olan “Arabuluculuk” kavramının tarihsel gelişimi ve getirdikleri hakkında yaptığı kısa bir sunum yaptı.

13414102_10153841146252561_856226297_n

Türk Hukuku’nda Özel Hukuk Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolu: Arabuluculuk

“Tarih boyunca ‘Devlet’ kavramının ne anlama geldiği, nasıl ortaya çıktığına dair birçok fikir ileri sürülmüştür. Kara Avrupası’nda kabul edilen genel ve halen geçerli fikre göre devlet; insanoğlunun siyasal ve sosyal sözleşme adı verilen bir anlaşma ile kurduğu siyasal toplumdur ve devletin en temel işlevi şüphesiz insanoğluna düzenli bir yaşam sağlamaktır. Zaten, devlet “tabiat hali” içerisinde – kimine göre kargaşa, kimine göre huzur  hali olarak yorumlanır – yaşayan insanların mutlak huzura kavuşmak adına birtakım özgürlüklerinden vazgeçip bunları devretmesiyle oluşmuştur. Günümüzde kabul edilen ve Anayasada da Devletin Temel Nitelikleri arasında yer alan ‘Hukuk Devleti  İlkesi’  devletin evrensel hukuk kurallarını üstün tutması ve bu kurallara bağlı kalması, koymuş olduğu kurallarla vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruyan ve onlara hukuki güvenlik sağlayan yasama, yürütme ve yargı organlarının işlem ve eylemlerinin hukuki güvenceye sahip hakimlerden oluşan bağımsız mahkeme tarafından denetlendiği, idarenin mali sorumluluğunun olduğu devlet anlamına gelir. Vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruyan onlara hukuki güvenlik sağlayan ‘Hukuk Devleti’ ibaresini mercek altına aldığımız vakit, yakın tarihimizde bilimsel ve teknik olarak hızla gelişen bir dünya görmekteyiz.  Bu gelişmeler şüphesiz insanlar arasındaki etkileşimi de arttırmış, bununla beraber insanlar arasında hukuki uyuşmazlıkların çıkması da kaçınılmaz olmuştur. Mevcut hukuki çözüm mekanizmaları ise uyuşmazlıkların sayıca çok fazla olması nedeniyle, yöntem ve zaman bakımından kişileri tatmin edemez hale gelmiştir. Biraz önce hukuk devleti tanımını yaparken vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruyan onlara hukuki güvenlik sağlayan devlet,  bu özelliğini davaların yıllarca devam etmesi nedeniyle çok geç yerine getirdiğini görmekteyiz. Hatta günümüze bakıldığında 2016 yılında 1960 yılından kalma hukuk davalarının mevcudiyeti düşünülürse bu özelliğini yerine getiremediğini aşikardır. Bu durum karşısında mevcut hukuki çözüm mekanizmalarının yanında alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının varlığı ve hatta zorunluluğu kaçınılmaz bir hal almıştır. Türk Hukuku’nda Özel Hukuk Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolu ise Arabuluculuk ve Tahkimdir.”

13414607_10153841146102561_1418351823_n

Arabuluculuktaki Son Durum ve Gelecek Projeler

Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Sayın Hakan Öztatar, Türk Hukukunda Arabuluculuktaki Son Durum ve Gelecek Projelerle ilgili bir konuşma yaptı. Öztatar, Yargının geç işlediğini ve bu durumun taraflara zaman ve para açısından büyük bir külfet oluşturduğunu dile getirerek hukuk devleti ilkesinin en temel işlevi olan tarafların en kısa zamanda ve en az maliyetle tatmin olmasının ancak alternatif yollarla sağlanabileceğine özel vurgu yaptı. Öztatar “Uyuşmazlıklarda dava yoluna gidildiğinde husumetler doğuyor. Arabuluculuk dostane bir çözüm yöntemidir. Birbirlerini anlamak yoluyla çözümü kendileri buluyorlar. Çözüm de her iki taraf için kendi menfaatleri doğrultusunda oluyor ve kimsenin size dayattığı bir çözüm olmuyor.”

Öztatar, yeni düzenlemeyle mahkemelerin davalı ve davacıyla ilgili geleceğe yönelik kararlar verdiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bugün bizim hukuk uyuşmazlıklarının yüzde 100’e yakını dava yoluna gidiyor. Bu anlamda hakimlerimiz, savcılarımız özveriyle çalışıyor. Arabulucuya gittiğinizde gizlilik ilkesi geçerli. Ticari sırlarınız açıklanmıyor. Arabuluculuk ilişkinin devamını sağlar, mahkemelere gidildiğinde el sıkışarak ayrılan davacı ve davalıyı görmedim. Dava yolunda verilen karar tarafları tatmin etmemektedir. Çünkü hakimin verdiği karar geçmişi yargılayan geçmişteki sorunuzu çözen bir karar. Ancak arabuluculuk geleceğe yönelik bir durumdur.“

Katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen tartışmalar sonrasına Arabulucu Avukat Nur Özden, “Arabuluculukta Gri Alanlar” konulu sunumu ile ülkemiz hukukunda yeni bir uygulama olan arabuluculuk hakkında belirsizlik yaratan konularda, çeşitli uyuşmazlık örnekleriyle katılımcıları aydınlattı.

 13396968_10153841142277561_1128629688_o

Nur ÖZDEN: Arabuluculukta Gri Alanlar

“Aile Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkında Kanunun 7. Maddesi gereğince aileyi korumak için yapılandırılmış olan aile mahkemeleri, tarafları sulhe teşvik etmekle görevlidir. Sulh olmak barışın evinize dönün demek değildir. Boşanmanın sonuçları hakkında nasıl sulh olunacağıdır. TMK  240. Mad. dışında  mal rejiminde arabuluculuk uygulanabilir. Farklı ülkelerde de boşanma arabuluculuğu zorunludur. AİHM 7 yıl süren boşanma davasında Türkiye’yi aile arabuluculuğu olmadığı gerekçesi ile. tazminata mahkum etmiştir.”

13343003_881795538597361_7104419576316704058_n

Arabulucu Avukat Nur Özden konuşmasının devamında gayrimenkullerin aynına ilişkin işlemlerin tahkimde olduğu gibi kapsam dışında bırakılmamasının anlamı, ortaklığın giderilmesi, kişilerin serbestçe tasarruf edebileceği alanlar ile şekil şartına bağlanmış işlemlerin değerlendirilmesi, icra edilebilirlik şerhi, miras taksim sözleşmeleri alanında arabuluculuk, arabuluculukta nispi ücretin etik olarak değerlendirilmesi, alınan arabuluculuk eğitiminin geçerlilik süresi ve yenileme eğitimi konuları üzerine değerlendirme yaparak sunumunu sonlandırdı.

13441837_10153841135982561_1224571081_o

Ferhat Yıldırım: Arabuluculuk ve Sigorta Uygulamaları

Kemerburgaz Üniversitesi MYO Adalet Bölümü Öğretim Görevlisi Ferhat Yıldırım “Arabuluculuk ve Sigorta Uygulamaları” konulu sunumunu gerçekleştirdi.

“Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, aralarında uyuşmazlık olan tarafların uyuşmazlığı kendi iradeleri ile, birlikte ve kalıcı olarak çözebilmek adına tarafsız ve bağımsız olan üçüncü kişilerin katılımı ile zorunlu ya da ihtiyari olarak gerçekleştirdikleri, ya yargılama esnasında ya da yargılama öncesinde başvurulabilen uyuşmazlık çözüm yollarının bütünüdür. Bu çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk ise sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini ifade eder.”

13342983_881795785264003_5954245465762087442_n

“Arabuluculuğun somut bir olayda uygulanabilmesi için öncelikle, özel hukuk alanına dahil bir uyuşmazlık mevcut olmalı ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edecekleri iş ve işlemler var olmalıdır. Yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflar da bu kapsamda değerlendirilebilir.”

“Sigorta, risk taşıyan ve bu rizikonun gerçekleşmesi ile sigorta ettirene zarar verecek her olay için başvurulabilecek bir yoldur. Bu bağlamda değerlendirildiğinde her türlü risk için sigortaya başvurmak mümkün olabilmektedir. Örnek; trafik, terör, su baskını, yangın vs. dolayısıyla sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflar da bu sözleşmede konu edilen sigorta türüne göre farklılık gösterebilecektir. Ancak tür açısından farklılık gösterse de tümü, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ile ilintili olup talep olarak da tazminat istemine dayanmaktadır. Sigorta hukukundan kaynaklı ihtilaflar bu açıdan ele alındığında HUAK md.1/2 kapsamında arabuluculuk ile çözülmeye elverişli uyuşmazlıklar olarak değerlendirilebilecektir. Uygulamada sigorta hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından bahsetmek mümkündür. Sigortacılık Kanunu md. 30 gereği sigortacılıkta tahkim kurumu kabul edilmiştir. Ancak bazı farklılıklar olmasına ragmen arabuluculuk yönteminin de bu alanda uygulanması mümkün gözükmektedir.”

Arabulucu Avukat Mehveş Ekşiler’in “İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı “konulu sunumunun ardından Arabulucu Avukat Ayşe Dilek Ergüler “Aile Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları” içerikli sunumuyla arabuluculuğun gerek ulusal gerekse uluslararası pozisyonda uygulaması ve gerekliliğini ele aldı.

13414472_10153841144747561_375126723_n

Arabulucu Avukat Ayşe Dilek Ergüler: “Aile Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları”

“Aile Hukuku, bilindiği kadarıyla arabuluculuğun dünyada uygulama olanağı bulduğu ilk alanlardan biridir. Aile Hukuku alanında arabuluculuktan anlaşılması gereken, tarafların boşanmamalarını  sağlamaya yönelik bir arabuluculuk değil, ilişkilerin devamını sağlayacak, müşterek çocukların menfaatini koruyacak, tarafların bitirmek istedikleri birlikteliklerini dostane biçimde sonlandırılmasını sağlayacak bir arabuluculuk olmalıdır. Boşanma arabuluculuklarında ya da karı-koca arasında yürütülen diğer arabuluculuklarda tarafların bir birlerine karşı suçlayıcı bir davranış içinde olmaları süreci  çıkmaza sokabilir. Evlilikte romantik duyguların hakim olduğu dönemden sonra kişilik  ve güç çatışmalarının baş gösterdiği dönemde iletişim hataları daha sık ortaya çıkmaktadır. Eşlerin eleştirileri diğer eş tarafından bir saldırı gibi algılanabilir. Aile ve boşanma arabuluculuğunda kullanılan iletişim teknikleri ile tarafların bir birlerini suçlanmadan duymaları sağlanır. Türkiye’de boşanma arabuluculuğu şu an için tamamen etik kurallar çerçevesinde gönüllü ya da profesyonel arabulucular tarafından mahkeme dışında yürütülen bir faaliyettir. HUAK kapsamında olmayan boşanmada  M.K. 166/3 çerçevesinde boşanmanın sonuçlarına ilişkin anlaşmanın  yapılmasında arabuluculuk becerileri etkili olacaktır. Bu çerçevede boşanma arabulucularının dışarıdan tayin edilecek olan uzmanlar  tanımına uyduğunun kabul edilmesi ve  Aile Mahkemelerinin boşanma konusunda da arabuluculara yönlendirme yapması isabetli olacaktır. Özellikle maddi-manevi tazminat, eşler arasındaki nafaka, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar doğrudan “tarafların serbestçe tasarrufta bulunabileceği” alanlar olduğundan, bu uyuşmazlıkların çözümünde  HUAK çerçevesinde arabuluculuğa başvurulabilecektir.”

13436141_10153841145797561_1185134464_n

Arabulucu Avukat İrfan Medet Akpınar:  “Ticaret Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları”

İzmir Arabulucular Derneği Üyesi Arabulucu Avukat İrfan Medet Akpınar “Ticaret Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları” konulu sunumunda  Arabuluculuk sürecinde başından sonuna kadar izlenmesi gereken yollardan bahsetmiştir.

“Arabulucu kendini ve sistemi tanıtacak, masraflarla ilgili bilgilendirme yapacak, taraf vekilleri yetkili mi, taraflar kendilerini tanıttı mı, tarafların duygularını anlatmaya imkan verildi mi, arabuluculuk sürecine ilişkin tarafların yorumu söylendi mi, bilgilendirme tutanağı imzalatıldı mı, arabulucu ücret sözleşmesini imzalattı mı, arabulucu olayları talepler- çıkarlar arasındaki ilişkiyi ortaya koyabildi mi, arabulucu tarafsız kalabildi mi, taraflardan herhangi biriyle menfaat ilişkisi mi kurdu, gizlilikle ilgili bilgi verdi mi, belgeyi 5 yıl süreyle saklamaya ilişkin bilgi verildi mi,  tüm bu noktalarda sürecin başından sonuna kadar takip edilip araştırılması gereken hususlar bulunmaktadır.”

13407388_10153841146327561_1998681296_n

Sayın Akpınar’ın sunumundan sonra Arabulucu Avukat Neyir Şeyda Musal’ın “İş Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları” konulu konuşması ve ardından Arabulucu Avukat Cansev Turan’ın “Arabuluculuğun Hukukçulara ve Topluma Katkıları” konulu sunumuyla Uygulamada Arabuluculuk tüm özel hukuk alanları için ayrı ayrı değerlendirildi. Cansev Turan, toplumsal barış ve adaletin sağlanması ile arabuluculuğun bu hususta sağlayacağı kazanımlar hakkında ufuk açıcı bir konuşma gerçekleştirdi.

Cansev Turan: Arabuluculuk Toplumsal Barışa Hizmet Eder

13343064_881797905263791_4662660149376231030_n

“Arabuluculuk mesleğinin, “yargının yükünün hafiflemesine”, “kişilerin adalete hızlı erişiminin sağlanmasına” ve kişilerin “iradelerinin” de dikkate alınarak çözümlere ulaşmalarına fırsat veren alternatif bir süreç olarak düşünülmesi gerekmektedir. Arabuluculuk mesleği icra edilirken öfkenin doğru anlaşılması, taraflarla doğru iletişime geçmek için önemlidir. Öfkeyi yaşayanı, öfkeyi yaşatanı anlamak; öfkenin gerçek nedenlerine ulaşmak için yöneltilen sorular tarafların iletişiminin sağlanması için önemli bir adım olduğu gibi uyuşmazlık çözümüne de katkı sağlayacaktır. Arabuluculukta amaç, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçek nedenlerinin ne olduğu üzerinde yoğunlaşarak tarafların duygularını ortaya çıkarmak ve bu sayede birbirlerinin duygularından haberdar olunmasını sağlamaktır. Arabuluculuk, topluma yeni bir bakış açısı getirerek dava açma eğiliminin azalmasına ve uyuşmazlığın barışçıl bir ortamda çözülmesi alışkanlığının kazanılmasına katkı sağlayacaktır. Arabuluculuk süreci, uyuşmazlıkları  insanlar arasında kopan iletişimi onararak, şiddete veya nefrete dönüşmesini engellemek suretiyle çözüm sunmaktadır. Arabuluculuk sürecine bütünüyle baktığımızda toplumsal barışa ve adaletin sağlanmasına hizmet ettiği yadsınamaz bir gerçektir.”

Neyir Şeyda Musal: Arabuluculukta Etik Önemlidir ve Mutlaka Denetim Yapılmalıdır.

İş Hukukunda Uygulamalar başlığı altında sunum yapan Neyir Şeyda Musal, Dalai Lama’nın “Dünyanın  daha fazla başarılı insana ihtiyacı  yok, aksine bu dünyanın acilen ve her türden fazlaca barışçı, iyileştirici, onarıcı, öykücü ve sevgi dolu insansanlara ihtiyacı var”   sözüne atıf yaparak başladığı konuşmasında bugüne kadar 250’ye yakın arabuluculuk görüşmesinde Arabulucu olarak, 40’a yakın arabuluculuk görüşmesinde de taraf vekili olarak bulunduğunu  belirtti.  Bu arabuluculuk görüşmelerinden örnekler anlatarak, arabuluculuğun çalışana ve işverene sağladığı faydalara ilişkin yaşanmış somut örnekler veren Musal arabuluculuk görüşmelerinin yolunda gitmesi için, arabulucuya kolay ulaşılabilmesi gerektiğini, özel görüşmeler yaparak tarafların asıl ihtiyaçlarını tespit edip odaklanması, bölgesel yöresel faktörlere özen göstermesi, mümkünse  yöresel arabulucuyla birlikte çalışması gerektiğini belirtti. Musa şöyle devam etti:  “Arabuluculuğun gelişmesi için her işte arabuluculuğun düşünülmesi gerekir ve arabuluculuk seçeneği sözleşmelere kloz olarak konulabilir. Arabuluculukta etik önemlidir,  denetim mutlaka yapılmalıdır. Vergisel teşviğin faydalı olacağını düşünüyorum.” Arabuluculuk anlaşmasının sıhhati için emredici hükümlerin dikkate alınması gerekip gerekmediği hususunda tereddütler bulunduğunu dile getiren Musal “En çok işçi işveren uyuşmazlıklarında karşılaşılan bu sorunun işveren açısından “bana bu anlaşmaya rağmen dava açılır mı” işçi açısından ise“bu hesap doğru mu” şeklinde ortaya çıktığını görüyorum. Çözüm önerisi sunan  ve anlaşmaya dava açılamayacağını hüküm altına alacak iş kanunu tasarısı ile bu sorun aşılabilir.” dedi.  Neyir Şeyda Musal, arabuluculuğun, telefon ya da başka iletişim vasıtalarıyla yapılabilmesine ilişkin ihtiyaçlardan da bahsederek konuşmasını Mevlana’nın şu sözüyle bitirdi:

“Yüz’de ısrar etme, doksan da olur

İnsan dediğin noksan da olur

Sakın büyüklenme elde ne var

Bir ben varım deme yoksan da olur

Hatasız dost arayan dosttan da olur.”

Konuşmalar sonrasında yoğun ve hararetli tartışmalar gerçekleştirildi.

Kapanış konuşması ile etkinliği sonlandıran Arabuluculuk Gönüllüleri Derneği Başkanı Arabulucu Avukat Erol Koç, güler yüzün iletişimin önünü açtığını, ancak yalnız başına güler yüzün yeterli olmadığını, arabulucuların arabuluculuk etik ilkelerini uygulayarak tarafların güvenini kazanması gerektiğini, arabulucunun uyuşmazlık konusu hakkındaki maddi hukuk kurallarını iyi bilmesi halinde uyuşmazlık üzerinde etkili hakimiyet kuracağını ifade etti.

Seminer, konuşmacılara Arabuluculuk Gönüllüleri Derneği adına plaket takdimi ile son buldu.

Katkılarından ötürü Stajyer Avukat Şeyma İrem Zehir ve Stajyer Avukat Sıla Doğan’a teşekkür ederiz.